Toplum adına ve toplum yararına konuşmak harikadır. Bir de
çoğunluğun değer yargılarına yaslanırsanız, sizden iyisi yoktur. Hele hele
mesele ahlaksa, toplumun ahlakı deyip başlar, istediğiniz yerden çıkarsınız.
Kimse tutamaz sizi. Arkanızdaki kalabalıktan aldığınız güçle züccaciye
dükkanında top sektirmeye başlarsınız. Kırdıklarınıza aldırış etmezsiniz, nasıl
olsa kalabalıklar biraz da kabadayıdırlar.
Devlet toplumun ahlakını korumalıdır diyen bir grup daima
bulunur. Bu gruba göre ahlak hep bozulmaktadır. O grubun izlerini sürün; bin
yıldır, iki bin yıldır bozulmaktadır bu ahlak. Muhalefette iken grubumuz
iktidarı/devleti ahlaksızlığa teşne olmakla, gerekli önlemleri almamakla itham
eder. İktidarda olduğunda ise kendisi gibi düşünmeyenlerin cezalandırılması gerektiğini,
ahlak eğitiminin devletin görevi olduğunu söyler.
Tartışmada kullanılan kalıplar da, yakınmalar da, argümanlar
da hep aynıdır. Ahlak toplumu bir arada tutan manevi bir bağdır; ahlak
bozulursa toplum çözülür ve dağılır; devletin görevi toplumu korumak olduğuna
göre, ahlakı da muhafaza etmelidir. Toplumun ve devleti yönetenlerin buna hakkı vardır ve hukuk toplumun
ahlakına uygun olmadığında kötü hukuktur. Çünkü ahlak hukukun kaynağıdır. Hukuk
toplumun değerlerine sırtını dönemez, yabancılaşamaz.
Bu ahlakçı grubumuz sayıca fazlaysa, hele de iktidardaysa,
‘toplumun ahlakı’ derken hiç duraksamaz. Zira kendisi ahlaklıdır, farklı
olanlar ahlaksızdır. Toplumun ahlakı derken bütün toplumu temsil etmenin gücünü
kullananlar, bütün toplumu temsil etmediklerini fark ettiklerinde, diğerlerini
ahlaksızlıkla itham ederler. Bazen iki farklı ahlak sistemine dayanan ahlakçı
grup zuhur eder. Bir o iktidara geçer kendi ahlakını dayatır, bir diğeri.
Ahlaklılar ve ahlaksızlar savaşı sürer gider.
Halbuki ahlak sözcüğünün biri normatif diğeri betimsel iki
kullanımı vardır. Toplumun ahlakı dediğinizde, betimsel kullanım söz konusudur.
Toplumun ahlakı üzerine söylenenler hiçbir zaman bütün bir toplumu kapsamaz. Toplumun
ahlakı çoğunluğun ahlakıdır. Çoğunluğun ahlakının üstünlüğüne dair mantıksal
yahut ahlaki hiçbir gerekçe yoktur.
Toplumun ahlakının korunması gerektiğine dair iddianın
anlamlı bir gerekçesi yoktur. Ahlak daima değişir. Felaket tellallığına gerek
yok. Ahlak değişince toplum çökmez. Yüz yıl önceki ahlaktan başka bir ahlakımız
var, ama çökmedik. Bugün toplumun çökmek üzere olduğunu söyleyenler var
elbette. Yüz yıl önce de varlardı, bin yıl önce de.
Hem ahlakın değişirken bozulduğunu söylemek için nötr ve
açık delillere sahip değiliz. Dünün ahlakında güzel yönler de vardı, kötü
yönler de. Bugün daha iyi durumdayız dediğimiz durumlar da olabilir, kötü
durumdayız dediğimiz durumlar da.
Kalabalıkların oyuna atıf yaparken kullanmaktan çılgınca
zevk aldığımız demokrasinin modern anlamında, korunması gereken, toplumun yani
çoğunluğun ahlakı değildir. Korunması gereken, ahlaklar çokluğudur. Herkesin
kendi ahlakınca yaşayabilmesidir hedef. Devlet açısından değerli olan farklı
ahlaki görüşlerden birisi değildir; değerli olan devletin farklı ahlaklara eşit
uzaklıkta durabilmesidir.
Toplumun ahlakını koruyoruz diyerek çoğunluğun ahlakını
hukuki yaptırımlarla desteklemek, farklı ahlaklar üzerine tahakküm kurmaktır.
Kısaca, zulümdür.
(Bu yazı 2013 eylülünde şu anda yayında olmayan bir internet sitesi için yazılmıştı.)
Thank you for successful information
YanıtlaSilAvcılar web site
Beylikdüzü web site
We are happy to follow you as Gusto computer
YanıtlaSilTotem Led ekran
Led ekran
Ahlak mühim...
YanıtlaSil